top of page
Ara

Yıllık İzin Ücretinin Peşin Ödenmemesi: İşçinin Haklı Fesih Hakkı

  • infoavkilicpartner
  • 29 Eyl
  • 3 dakikada okunur
ree


Anayasal Bir Hak: Yıllık Ücretli İzin ve Ücreti


Anayasamızın güvencesi altında olan yıllık ücretli izin hakkı, işçinin dinlenmesi ve kendini yenilemesi için vazgeçilmez bir temel haktır. Öyle ki, bu haktan işçi tarafından dahi feragat edilmesi mümkün değildir. İş ilişkisi devam ettiği sürece, dinlenme hakkının ortadan kaldırılması pahasına, izni paraya çevirmek yani 'izin parası' alarak çalışmaya devam etmek kural olarak geçersizdir. Yargıtay'ın da açıkça belirttiği gibi, "Gerçekten çalışan bir işçinin dinlenme hakkı ve bu süreye ait ücretinin birbirinden ayrılması söz konusu olamayacağından, işçinin talebi üzerine de olsa işverence ücreti ödenmek suretiyle dinlenme hakkının ortadan kaldırılması düşünülemez."


Peki, bu izin ücreti ne zaman ödenmelidir? İşte kilit nokta burasıdır.


Kanunun Emri: Peşin Ödeme Zorunluluğu


4857 sayılı İş Kanunu'nun 57. maddesi, işverene bu konuda kesin ve emredici bir yükümlülük getirmektedir:

"İşveren, yıllık ücretli iznini kullanan her işçiye, yıllık izin dönemine ilişkin ücretini ilgili işçinin izine başlamasından önce peşin olarak ödemek veya avans olarak vermek zorundadır."

Bu düzenleme, tarafların anlaşıp aksini kararlaştıramayacağı, mutlak bir kanun kuralıdır. İşçinin ayrıca "ücretimi peşin ödeyin" diye bir talepte bulunmasına gerek yoktur; bu ödeme, izne çıkma anının doğal ve hukuki sonucudur. Bir Yargıtay uyuşmazlık giderme kararında da net bir şekilde belirtildiği üzere, bu kural "mutlak emredici şekilde düzenlenmiş" olup, işçinin ayrıca talepte bulunması şart değildir.



Yükümlülüğe Aykırılık: Haklı Fesih Kapısı Açılır mı?


İşveren, Kanun'un bu emredici hükmüne uymaz ve yıllık izin ücretini işçinin izne başlamasından önce peşin olarak ödemezse, işçi açısından önemli bir hukuki sonuç doğar: Haklı nedenle fesih hakkı.

İş Kanunu'nun 24. maddesinin II. fıkrasının (e) ve (f) bentleri, ücretin kanun hükümlerine uygun olarak ödenmemesini ve çalışma şartlarının uygulanmamasını işçi için haklı fesih nedeni olarak düzenler. Yüksek Mahkeme kararları, yıllık izin ücretinin peşin ödenmemesini bu kapsamda değerlendirmektedir.

Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki görüş ayrılığını sonlandıran kesin karar, bu ihlalin tek başına haklı fesih sebebi olduğunu açıkça hükme bağlamıştır:

"Şu hâlde anılan hükümler gereğince yıllık izne ilişkin ücretin, yıllık izne ayrılmadan evvel işverence peşin ödenmediği gerekçesiyle yapılan fesih haklı nedene dayalıdır."

Bu demektir ki, işveren bu yükümlülüğü ihlal ettiğinde, işçi sözleşmesini derhal ve haklı nedenle feshedebilir ve en önemli kazanımı olan kıdem tazminatına hak kazanır.


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin E. 2025/2024 K. 2025/2487 T. 10.03.2025 tarihli Uyuşmazlık Giderme Kararı

İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri arasında, yıllık izin ücretinin peşin ödenmemesinin haklı fesih sebebi olup olmadığı konusundaki görüş ayrılığını gidermek amacıyla toplanan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, hukuki durumu kesinleştirmiştir.


  1. Kanun Mutlak ve Emredicidir: 4857 sayılı Kanun'un 57/1 hükmü uyarınca, yıllık izin ücretinin izne başlamadan önce peşin ödenmesi mutlak emredici bir zorunluluktur ve bu ödeme için işçinin ayrıca bir talepte bulunmasına gerek yoktur.

  2. Haklı Fesih Nedenidir: İşverenin bu yükümlülüğe aykırı davranması, 4857 sayılı Kanun'un 24/II-(e) ve (f) hükümlerine (ücretin kanuna uygun ödenmemesi ve çalışma şartlarının uygulanmaması) aykırılık teşkil eder.

  3. Sonuç: Yıllık izne ilişkin ücretin izne ayrılmadan evvel işverence peşin ödenmediği gerekçesiyle yapılan fesih, haklı nedene dayalıdır.

Bu karar, işçinin izne çıkarken ücretini alamaması durumunda, kıdem tazminatını alarak iş sözleşmesini sonlandırma hakkının hukuken kesinleştiğini göstermektedir.



İspat Yükü: Dava Kazanmanın Anahtarı


Hukuki dayanaklar net olsa da, uygulamada her zaman olduğu gibi ispat yükü işçinin omuzlarındadır. Haklı nedenle fesihte, feshin nedenini kanıtlamak işçinin görevidir.


Kanunen talep zorunluluğu olmasa bile, bazı mahkeme kararlarında işçinin izin talep ederken ücretinin peşin ödenmesi yönünde açık bir talebinin olup olmadığı bir delil olarak değerlendirilebilmektedir. İşçinin, iznini kullanma isteğiyle birlikte ücretinin de Kanun gereği peşin ödenmesini işverene yazılı olarak iletmesi, olası bir uyuşmazlıkta iddiasını kanıtlaması açısından büyük bir avantaj sağlayacaktır. Aksi takdirde, işçi, izne çıktığı halde ücretinin ödenmediğini ispatlayamazsa, haklı fesih iddiası reddedilebilir.



Yükümlülük Mutlak, Tedbir Şart


Yıllık izin ücretinin peşin ödenmemesi, işverenin İş Kanunu'nun emredici bir hükmünü ihlal etmesi demektir. Bu ihlal, işçi için haklı nedenle fesih hakkı doğurur ve işçi kıdem tazminatını almaya hak kazanır.

Ancak, işçi bu hakkını kullanırken, feshin gerçekten haklı bir nedene dayandığını ve ödemenin yapılmadığını ispatlamak zorundadır. Bu nedenle, izne çıkmadan önce işverene yazılı bir taleple peşin ödeme yükümlülüğünü hatırlatmak ve ödeme yapılmadığı takdirde bu durumu belgelemek, hak arama sürecinde atılacak en kritik adımlardır.

Eğer yıllık izin ücretiniz izne başlamadan önce ödenmediyse, SFK Hukuk ve Danışmanlık Bürosuna danışarak bilgi alabilir, haklı fesih sürecinizi başlatabilir ve yasal haklarınızı güvence altına alabilirsiniz.



ree



bottom of page